Pek çok yemekle, özellikle de pişmiş sebzelerle geç tanışmama rağmen, mutfağa ilgim her zaman vardı. Annemi, günleri için mutfakta hazırlık yaparken izlemekten ve izin verdiği sürece ona katılmaktan çok zevk alırdım. İlk mutfak denememse 10 yaşında pilavla oldu. İkinci sırada kızarmış patates gelecekti, ama bunu fark eden babam, tehlikeli olabileceğini söyleyip beni caydırınca, soyulmuş patatesleri haşlamak zorunda kaldım. O günlerden beri de, yemek pişirmeye devam ediyorum.
Mutfakla uğraşırken, pek çok kişi gibi ben de yiyeceklerin doğal ve organik olmasına önem veriyorum. Yiyeceklerimi mümkün mertebe kendim hazırlamaya dikkat ediyorum. Örneğin yoğurdumu, yakın çevremizden gelen taze sütle kendim mayalıyorum. Reçellerimi, tarhanamı, turşumu ve zeytinimi bir kaç yıldır kendim yapıyorum. Bu arada evimin bahçesinin bir köşesini hobi bahçesi yaptım. Kendi yaz sebzelerimi yetiştiriyorum. Tüm bunları yapmaktan da büyük keyif alıyorum.
Bunların yanında,
40 yaşımı bir kaç yıl geçmiş olmama rağmen bir kitap yazma hedefimden henüz vaz geçmedim.
Hala pişirirken yemeği koklayıp, lezzetli olup olmadığını kokusundan anlamaya çalışıyorum.
İnsanoğlunun bilinçli-bilinçsiz tüm olumsuz çabasına rağmen, doğal yiyecek kaynaklarının bir yerlerde korunduğuna inanıyorum.
Sema BİLGİN
02/03/2017-İzmit
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder