30 Kasım 2017 Perşembe

Osman Latif'in Mutfak Önlüğü


Osman Latif'in Mutfak Önlüğü
Çocuklarımın okul faaliyetlerini desteklemekten çok zevk alıyorum. Bana elişi ya da pasta börek yapmak için de bahane oluyor. Geçen ay Osman Latif'in sınıfının ekolojik kahvaltısı için öğretmenimiz birer mutfak önlüğü istemekle kalmayıp bir kaç tane de örnek gönderince, oğlumun önlüğünü ben dikmeye karar verdim. Onun seveceği bir şey olmasını istediğim için fikrini aldım. "Üzerinde ne olmasını istersin?" şeklindeki soruma tereddütsüz, "race car (yarış arabası)" cevabını alınca, elimdeki imakanlarla kısa zamanda yapabileceğim bir önlük ve aşçı şapkası tasarladım.

Osman Latif'in Mutfak Önlüğü Şapka konusunda hazırlanmış bir kaç videodan da yararlandım. Bu arada şapka dikmeyi de öğrenmiş oldum. Önlük içinse, önce kendi mutfak önlüğümün sağını solunu ve boyunu katlayıp toplu iğnelerle tutturarak, Osman Latif'in ölçülerine uygun, küçük bir önlük elde ettim. Sonra da aynı ölçüleri kullanacağım kumaşa uyguladım. Kumaşın tersini de kullanabileceğimi keşfedince, ters yönünü kumaşın yüzüne katlayarak, iki renkli bir model elde etmiş oldum. Dikişi de bordo renk iplikle gerçekleştirdim.
Osman Latif'in Mutfak Önlüğü

Pratik olarak biçtiğim önlüğün dikiminden çok üzerindeki işleme zamanımı aldı. Ama en zevkli kısmı da burası oldu. Önce internetten modeli buldum. Sonra da bir parça etamine uyguladım. Yarış arabası ortaya çıktıkça, Osman Latif'in gördüğü zaman vereceği tepkiyi hayal etmeye çalıştım. İşlemem bittiğinde bu parçayı, üst kenarını açık bırakarak önlüğün önüne diktim. Böylece hem desen, hem de önlüğün cebi oldu.

Osman Latif'in Mutfak Önlüğü
Önce şapkayı dikmiş ve denemiştim. Dikiş sırasında biraz büyük olacağını anladığımda, içeriden şapkayı toparlamaya ve Osman Latif'in başına uyacak şekilde daraltmaya uygun bir lastik diktim.Tamamını etkinliğin yapılacağı günün sabahına yetiştirdiğim önlüğün desenini Osman Latif de çok beğenince, içim rahat etti. Ölçüsüne biraz uzun gelen boyun kısmını kısaltmak için sökmek yerine, katlayarak üzerine diktiğim düğmeyse, önlüğe başka bir hava verdi.

Bu arada kız erkek ayrımı olmadan, her çocuğun mutfağa girip bir şeyler öğrenmesi gerektiğine inanıyorum. Her ne kadar yemek işi de bir yetenek ve ilgi işiyse de, insanın elinin biraz kırılması gerekir. En azından kendi işini görebilecek kadar.

İşte böyle dostlarım. Bir haftayı daha yarılarken, hepinize huzur ve mutluluklar dilerim. Sağlıcakla kalın.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder