Sarma Ispanak Böreği

Malzemeler:

• 3 adet el yufkası
• 1/2 kg ıspanak
• Bir orta boy soğan
• 2 yemek kaşığı zeytinyağı (içi için)
• Bir çay kaşığı pul biber
• Bir çay kaşığı karabiber biber
• Tuz

Üzeri İçin:

• Bir tepeleme yemek kaşığı un
• 2/3 su bardağı sıvıyağ (üzeri için)
• 1 çay kaşığı toz kırmızı biber
• 1 yumurta

Yapılışı:
Ispanakların ayıklayıp kumlarından arındırın. Sapları da dahil elinizle doğrayın. Soğanı ince yemeklik doğrayarak tuz, karabiber ve pul biberle birlikte ıspanaklara ekleyin. Birlikte ezerek, yoğurur gibi harmanlayın.

Yufkaları 7-8 eşik dörtgen parçalara bölmeye çalışın. Parçaların her birinin bir kenarına bir parça iç koyup rulo şeklinde sarın. Ruloyu hafif bükerek kıvırın. Resimlerde gördüğünüz şekilde tepsiye dizin.

Üzerine sürmek için, bir kasede toz kırmızı biber, un ve zeytinyağını karıştırın. Hazırladığınız yufkaların üzerine bolca sürün. Yarım saat kadar yufkaların yağı çekmesi için bekleyin. Bu arada fırınınızı 200°C ısıtın. Yufkalar yapını çekince, üzerine çırpılmış bir yumurtayı sürüp, sıcak fırına sürün. 20-25 dk, üzeri nar gibi kızarıncaya kadar pişirin.

Pişince fırından alın ve dinlenmeye bırakın.

Afiyet olsun.

Sütlü Peynir Tatlısı

Malzemeler:

• 1 paket peynir tatlısı (veya kemalpaşa tatlısı)
• 6 su bardağı süt
• 2 su bardağı toz şeker
• 2-3 parça damla sakızı
• Süslemek için toz fındık içi, badem içi, ceviz içi, yeşil fıstık içi, hindistancevizi rendesi

Yapılışı:
Damla sakızını havanda dövün. Toz haline gelince, süt ve şekerle birlikte tencereye alın. Bir kez karıştırın. Orta hararetli ateşte, kapağı yarı açık kaynamaya bırakın. Kaynamaya başlayan sütün içine peynir tatlılarını atın. Bir kez alt üst edip altı kısık olarak pişirmeye devam edin. Ara sıra tencereyi sallayarak tatlıları sütü iyice çekmesini sağlayın. Süt iyice çekilince tencereyi ateşten alın. Tatlıları tencerenin içinde soğumaya bırakın.

Tatlıları bulayacağınız toz halindeki kuruyemişleri ayrı ayrı tabaklara alın. Soğuyan tatlıları tek tek bunlara bulayarak servis sunum tabağına dizin. Tatlılarınız hazırdır.

Afiyet olsun.

Arnavut Ciğeri

Malzemeler:

• 1/2 kg dana karaciğeri (zarı alınmış ve doğranmış)
• 1 su bardağı soğuk süt
• 1 büyük soğan
• 5 kaşın un
• 1 tatlı kaşığı kırmızı pul biber
• Tuz
• Derin yağda kızartmak için sıvı yağ
• Birlikte sunmak için iki orta boy patates
• 5-6 dal doğranmış maydanoz

Yapılışı:
Soğanı rendeleyip suyunu bir kaba sıkın. Sütü soğan suyuna ekleyip, doğranmış ciğerleri bu karışımda ve buzdolabında bir gece boyunca marine edin. Marine olan ciğerleri kevgir üzerine alarak, iyice süzülmelerini sağlayın.

Ciğerler tamamen süzüldüğünde tuzlayın. Kapaklı bir kaba veya büyük boy buzdolabı poşetine alın. Üzerine un ve pul biberi ekleyerek kapağı sıkıca kapatın. Poşet kullanıyorsanız, poşetin ağzını bağlayın. Sallayarak ve alt üst ederek, unun ciğer parçalarına tamamen sarılmasını sağlayın.

Patatesleri küçük küp küp doğrayın. Derin yağda kızartarak kağıt havlu üzerine alın. Üzerini tuzlayın.
Aynı yağa bu kez ciğerleri atın. 5 dk kadar her yanının kızararak pişmesini sağlayın. Süre sonunda kağıt havlu üzerine alarak fazla yağını alın.

Patatesleri servis yapacağınız sunum kabına alın. Üzerine ciğerleri sererek, doğranmış maydanozlarla süsleyin. Bu şekilde servis yapın.

Not: Arzu ederseniz ciğerleri doğranmış sivri biberlerle harmanlayarak veya söğüş soğanla birlikte dürüm olarak da servis yapabilirsiniz.

Bu tarif 22.06.2017 tarihinde tarafımdan Nefis Yemek Tarifleri'nde yayınlanmıştır.

Browni

Malzemeler:

• 4 yumurta
• 250 gr tereyağ (veya bir paket margarin)
• 3 su bardağı un
• 2 tepeleme yemek kaşığı kakao
• Dört kaşık süt
• Bir su bardağı doğranmış ceviz
• 1/2 çay kaşığı karbonat (veya 1/2 paket kabartma tozu)
• Bir çimdik tuz

Yapılışı:
Fırını 180°'ye ayarlayarak önceden ısıtın.Yağı eritin. 28-30 cm yuvarlak veya ona karşılık gelecek dikdörtgen kalıbın içini tereyağla yağlayın. Un, tuz ve karbonatı birlikte 2 kez eleyin. Yumurtaları çırpma kabına kırarak şekerle birlikte çırpın. İyice yoğunlaştığında kakaoyu ekleyin. Kakao tamamen karışınca, mikseri durdurun. Yağı ve sütü ekleyin. tahta kaşıkla iyice karıştırın. Unlu karışımı bir kez de sıvı karışıma eleyerek karıştırın. Son olarak cevizleri ekleyin. Hazırladığınız hamuru kalıba döküp üzerini düzeltin. Önceden ısıttığınız fırında 20-25 dk kadar pişirin. Fırından çıkarınca bir müddet soğumaya bırakın. Soğuyan browniyi dilimleyerek servis yapın.

Afiyet olsun.

Peynirli Semizotu Salatası

Malzemeler:

• Bir bağ semizotu
• 1/3 kalıp parçalanmış beyaz peynir
• 1/2 su bardağı doğranmış ceviz
• 2-3 diş dövülmüş sarımsak
• 5-6 fesleğen yaprağı (isteğe bağlı)
• 2 kaşık sızma zeytinyağı
• Bir çay kaşığı tatlı toz biber
• Tuz

Yapılışı:
Semizotlarının yıkanıp temizlenir. Kullanılacaksa fesleğen yapraklarıyla birlikte 20 dk kadar sirkeli suda bekletilir. Sirkeli sudan sonra bir kez daha sudan geçirilir. Süzdürülerek iyice kurutulur. Salatada yalnızca yapraklar kullanılacağından, semizotlarının uç yaprak kısımları bütün olacak şekilde diğer yapraklarla birlikte koparılarak saplarından ayrılır.

Tüm yapraklar sunum yapılacak servis kabına alınır. Üzerine tuz serpilir. Önce peynirler, onun üzerine de cevizler serpilir. Dövülmüş sarımsak, zeytinyağı ve toz kırmızı biber karıştırılarak salatanın üzerine gezdirilir. Salatanız yenmeye hazırdır.

Afiyet olsun.

Mamzana (Trakya Yöresi)

Malzemeler:

• 2 orta boy patlıcan
• 2 yeşil köy biberi
• Bir tatlı kırmızı biber
• 2 diş sarımsak
• 2 küçük veya bir orta boy domates
• 5-6 dal maydanoz
• Bir su bardağı yoğurt
• 2 yemek kaşığı sızma zeytinyağı
• Bir çay kaşığı kırmızı toz biber
• Tuz

Yapılışı
Sebzeleri yıkayıp hazırlayın. Patlıcan ve biberleri ocakta közleyin. Soğuyunca kabuklarını soyup doğrayın. Sarımsağı ezin. Domatesleri ve maydanozu doğrayın. Tüm sebzeleri tuzla birlikte harmanlayın. Yoğurdu ekleyip bir kez daha karıştırın. Malzemeyi servis tabağına alın. Zeytinyağı ve toz biberi karıştırın ve mamzananın üzerinde gezdirin.

Afiyet olsun.

Tuzlu Kurabiye

Malzemeler:

• 125 gr tereyağ (oda sıcaklığında)
• 2 kaşık sıvıyağ (tercihen zeytinyağ)
• 1 kaşık yoğurt
• 2 yumurta (birinin akı hamura, sarısı üzerine)
• 1 çay kaşığı toz şeker
• 1,5 çay kaşığı tuz
• 2 su bardağı un
• Yarım çay kaşığı karbonat
• Susam-çörekotu

Yapılışı:
Tereyağ ve sıvıyağı, rengi açılıp krema kıvamına gelinceye kadar mikserle çırpın.  Yumurtaların birinin sarısını, kurabiyelerin üzerine sürmek üzere ayırın. Bu yumurtanın akını, diğer yumurtanın tamamını ve yoğurdu ekleyerek çırpmaya devam edin. Sıvılar karışınca mikseri durdurun ve susam-çörekotu dışındaki tüm malzemeleri ekleyerek elinizle iyice yoğurun. Elde ettiğiniz pürüzsüz hamuru nemli bez altında 20 dk kadar dinlendirin.

Fırınızını 200°'ye ayarlayıp ısıtmaya başlayın. Tepsinizi yağlayın veya yağlı fırın kağıdıyla döşeyin. Dinlenmiş hamurdan cevizden küçük parçalar kopararak istediğiniz şekli verin. Şekil verdiğiniz kurabiyeleri tepsiye dizin. Üzerlerine yumurta sarısı sürün ve susam-çörekotu karışımıyla süsleyin. Isıtılmış fırına sürerek 15-20 dk, üzeri kızarıncaya kadar pişirin.

Afiyet olsun.

Tulumba Tatlısı

Bundan eminim! İnsanın merakı bulaşıcı olabilir ve benim mutfak merakım bana tamamen annemden geçmiş. Ne zaman bir tarif yazacak olsam, aklıma önce anneminkiler geliyor. :) Tulumba tatlısı da annemin tulumba kalıbından çıkan, annemle özdeş lezzetlerden biri. 
Tulumba kalıbını bizim evden başka kimsede görmemiştim. Annem, kim istese, tulumba kalıbını ve aklındaki tulumba tarifini alır, ona tulumba yapmaya giderdi. Arkadaşlarını kırmazdı. Artık tulumba hamuru yoğrulur, kalıptan geçip kızartılır, nar gibi olunca şerbete atılır, arkasından keyifler yerinde, birer dost kahvesi içilip sohbet edilirdi. 

Tulumba kalıbını içindeki o yapışkan, yoğun hamurla sıkmak, kuvvet isterdi. Yorulunca tulumbayı ya göğsüne ya da duvara dayayarak iterdi. Topuz şeklinde sapı olan bir ağaç itme parçasıyla, ucunda tulumba şeklini veren bir deliğin yer aldığı silindir şeklindeki metal parçadan oluşan tulumba kalıbını, annem uzun yıllar kullandı. Yanlış hatırlamıyorsam  babam Giresun'da görev yaparken  kalıbı, aynısını yaptırmak için isteyen bir tanıdığına vermişti. Gidiş o gidiş...Annem anlatırken hala sinirlenir.

Benim yakınlarda tulumba tatlısı yapışımaysa mahalle komşularımızdan birinin evinin bahçesini açarak ve tüm mahalleyi davet ederek organize ettiği bir iftar yemeği vesile oldu. Bana da tulumba tatlısı düşünce, hazır almak yerine kendim yapmaya karar verdim. 

Evdeki tarif kitabımı bulamadım. Biraz internetten araştırıp, gözüme kestirdiğim bir tarifteki ölçüleri 3'le çarparak hamurumu hazırlamaya başladım. Tam suyu ölçüp tencereye koyarken Osman (eşim) mutfağa geldi. Ben suyu bardakla ölçüp tencereye koyuyorum, Osman aklındakileri anlatıp bir şeyler soruyor...Derken ben şaşırdım. 3 kat fazla kullanacağım ölçüyü yanlışlıkla 4,5 kat kullandım. Alın size koca bir hamur! Bir yandan zaman ilerliyor, iftar yaklaşıyor, bir yandan ben hamurla boğuşuyorum...Neyse ki tam zamanında işin içinden çıkabildim. 

Gördüğüm tüm tariflerde şerbet kaynar kaynamaz, limon sıkılarak ocaktan alınıyordu. Ben de öyle yaptım ama tabii sulu bir şerbet olduğu için, tulumbalar da yumuşak oldu. Çok sevilerek, övgülerle yenilince içim biraz rahat etti. Yine de şerbetindeki kıvamı tam bulmak ve diğer püf noktalarını öğrenmek için telefona sarılıp, annemden tüm detayları öğrendim. Üşenmeyip daha az hamurla bu kez yalnızca kendimiz için yaptım. Sonucun kusursuz olduğunu söyleyebilirim.

Benim tulumba maceram bu kadar. Hadi siz de deneyip sizinkileri bana gönderin. Buradaki yorum bölümünü veya forum sayfasını kullanabilirsiniz. 

Hadi! Kolay gelsin, bereketli olsun.

Malzemeler:                                          Şerbet İçin:     
Hamur İçin:                                          2,5 su bardağı su                     
4 çay bardağı un                                    2 su bardağı şeker                      
4 çay bardağı su                                    Yarım limon suyu
4 yumurta                                              Kızartmak İçin:
Bir yemek kaşığı tereyağ                      4 su bardağı sıvıyağ
Bir fincan irmik                                   Hamuru sıkmak için:
Bir fiske tuz                                         Tulumba kalıbı veya krema torbası

Yapılışı:
Şerbet için şeker ve suyu tencereye koyarak kısık ateşe alın. Kaynamasını bekleyin. 15 kaynattıktan sonra limon suyunu ilave edip ateşten alın. Tamamen soğumaya bırakın. Koyu kıvamda bir şerbet elde etmiş olacaksınız.
Hamur için suyu tencereye alın. Bir fiske tuz, tereyağı ve limon suyunu ekleyerek, orta hararetli ateşte kaynamaya bırakın. Su kaynayınca ateşi kısın. Bir yandan unu ilave ederken, bir yandan da tahta kaşıkla karıştırarak pişirin. Unun tamamını eklediğinizde, hamur puf puf eden, oldukça koyu bir hal alacaktır. Kaşıkla sürekli döndürerek, hamur sarı renk alıncaya kadar pişirmeye devam edin.

Hamur istenen kıvama gelince tezgahın üzerine alarak soğumaya bırakın. Bir yandan kaşıkla yoğurmaya devam edebilirsiniz. Soğuyan hamuru tekrar bir yoğurma kabına alın. Yumurtaları teker teker kırıp yoğurmayı sürdürün. Biraz yapışkan bir hamur elde ettiğinizde irmiği ekleyerek tekrar yoğurun. Bunu ister elle, isterseniz kuvvetli bir tahta kaşıkla yapabilirsiniz. Ben mikserin hamur yoğurma aparatını kullandım. Hangisi kolayınıza gelirse...

İrmiği de ekledikten sonra, tulumba hamurunuz hazır hale gelmiştir. Krema torbasına çok kalın olmayan, içe doğru kıvrık, tırtıklı bir duy takın. Hamuru, hazırladığınız bu krema torbasına veya varsa tulumba kalıbına doldurun. Şimdi kızartma işlemine geçebilirsiniz.

Tatlıları kızartmak için derin kızartma tenceresi ya da vok tava kullanabilirsiniz. Kızartma için kullanacağınız kabın içine yağı alın. Soğuk haldeyken tulumba hamurunu 4-5 cm uzunluğunda sıkın. Sıktığınız hamuru mutfak makasıyla keserek soğuk yağın içine dizin. Kabınız tamamen dolunca, kızık ateşin üzerine alın ve kızartmaya başlayın.

Yağ ısındıkça hamurlarınız kabararak yağın üzerine çıkacaktır. Gerekirse, tatlıları parçalamadan kevgirle alt üst ederek her tarafının eşit kızarmasına yardımcı olun. Hamurlar eşit olarak kızarıp altın rengini alınca, kevgirle yağın içinden çıkarıp soğuk şerbetin içine atın. Orada da başka bir kevgirle alt üst edin ve en fazla bir dk beklettikten sonra, tatlıları şerbetin içinden çıkarıp servis kabına alın. Tamamen soğuduklarında servis yapın.

Afiyet olsun.

Gözleme (Elde Açma Yufka İle)

Malzemeler:

Hamuru için:

• 2 su bardağı su
• 4 ½ su bardağı un
• Bir kaşık sıvıyağ
• Tuz

Peynirli İç Harcı için:

• Bir kalıp beyaz peynir
• Bir demet maydanoz
• Üzerine sürmek için sıvıyağ veya eritilmiş tereyağ

Yapılışı:
Un havuz yapılarak içine su ve tuz konarak yavaş yavaş yoğrulur. Kulak memesi yumuşaklığında pürüzsüz bir hamur elde edilir. Hamur, 8-10 parçaya ayrılarak yuvarlanır. Nemli bez altında 20 dk kadar dinlendirilir. Dinlenmiş hamur parçaları hafif unlanır. Önce merdane, sonra oklava yardımıyla açılarak, mümkün olduğunca büyütülür. Yufkanın kalınlığı aşağı yukarı hazır el yufkası kalınlığında olmalıdır. 


Hazırlanan yufka göz kararı 2/3'ünü kapatacak şekilde bir ucundan katlanır. Bir avuç iç harç alınarak katlanmış yufkanın ortasına gelecek şekilde yayılır. Yufkanın önce iki yanı tekrar içe katlanır. Son olarak da serbest kalan kenar kapatılarak, kenarları parmak yardımıyla bastırılır.

Teflon tava veya sac, kısık hararette ısıtılır. Gözlemeler bunun üzerinde arkalı önlü kızartılır. Çok tutulmaz. Zira kurur. Yeterince kızaran gözlemelerin üzerine fırça yardımıyla yağ sürülerek, arkalı önlü biraz daha kızartılır. Daha sonra pişen gözlemeler servis tabağına alınarak, arzu edilen bir içecekle servis edilir.

Afiyet olsun.

Bayram Çekilişi Duyurusu

Sevgili Dostlar, 

Sizleri Paşabahçe'nin "Midas" adıyla piyasaya sürdüğü bu harika çay setini kazanabileceğiniz Ramazan Bayramı çekilişine davet ediyorum. 

Midas Çay Seti, Dokunduğu her şey altına dönüşen Kral Midas'ın öyküsünden yola çıkarak tasarlanmış. Çayınız Midas çay bardaklarına dolduğunda, Midas çay bardaklarınızdaki beyaz desenler, altın rengine dönüşerek büyülü ve gösterişli bir atmosfer oluşturuyor.

Midas Çay Seti'ni kazanmak için yapmanız gerekenlerse şunlardan biri:

1) Bu blogda yer alan tariflerden herhangi birine yorum yapmak;

2) Bu blogda yer alan forum sayfasına yorum yazmak;

3) Mutfak Merakım Blogunun instagram veya facebook sayfasında yer alan herhangi bir paylaşıma yorum yaparak, onu en az üç kişiyi etiketlemek suretiyle paylaşmak.

20 Haziran 2017 tarihine kadar bu saydıklarımdan herhangi birini yaparak çekilişe hak kazanabilirsiniz. Hepsini yaparak çekiliş şansınızı artırabilirsiniz. 

Adınızı ve soyadınızı yazmayı unutmayın. 21 Haziran’da yapılacak çekilişle talihli belli olacaktır. Talihli Türkiye'de ise çay seti kendisine, yurt dışında ise, talihlinin istediği Türkiye'de yaşayan kişiye kargo yoluyla gönderilecektir. 

Şimdiden hepinize bol şans diliyorum.

Sevgiler…

Lahana Diblesi (Giresun-Ordu Yöresi)

Lahana diblesiyle Giresun'da yaşadığımız sırada, Ordu'da gittiğim bir misafirlikte tanıştım. Kirazı, fındığı, yeşillikleri ve güzel sahilleriyle zenginleşmiş bu yörenin halkı, gerek fiziki yapısı, gerekse kültürüyle Karadeniz yöresinin diğer halklarından bariz şekilde farklıdır. 

Ciltleri çok düzgün, hafif çekik gözlü ve pembe yanaklı bu güzel yöre insanlari kadar bitki yemeye düşkün başka insanlar tanımadım. Genel olarak "ot" dedikleri, doğada yenmeye müsait ne varsa bilir ve nesilden nesile taşıdıkları pişirme yöntemleriyle hazırlayarak yerler. Ben, bilimsel olmasa da, ciltlerindeki güzelliği buna bağlıyorum. 

Karadeniz'in diğer kesimlerinden bu yönleriyle ayrılsa da, Karadeniz'in simgelerinden biri haline gelmiş kara lahana, burada da baş tacı. Taze fasulyeden de aşağı yukarı aynı usulde yapılan dibibleyse, gün sofralarına yakışacak lezzette. Eh, hadi bakalım, kolları sıvayalım o zaman. :)

Malzemeler:

• Bir bağ kara lahana (20 kadar küçük yaprak veya 10 kadar büyük yaprak)
• Doğranmış bir büyük boy soğan
• İki kaşık yemeklik zeytinyağı
• İki kaşık sızma zeytinyağı
• Bir çay kaşığı dolusu tereyağı (lezzet vermesi için)
• Bir 1/2 Türk kahvesi fincanı (1/4 cup) pirinç
• Bir çay kaşığı kırmızı pul biber
• Tuz

Yapılışı
1) Pirinci, bir fincan suyla birlikte, pilav usulü suyunu çekinceye kadar yağsız haşlayın. Lahanaları ayıklayıp ince kıyın. Tencereye 5 su bardağı kaynar su alarak ocağa koyun. Orta hararetli ateşte suyun tekrar kaynamasını sağlayın. Kıyılmış lahanaları içine atıp 5 dk kadar üzerini kilitlemeden kapatarak haşlayın. Süre sonunda tencereyi ateşten alarak lahanaları süzün. Böylece lahananın acısı çıkmış olacak.

2) Düdüklüde pişirilecekse, tencereye iki su bardağı kaynar su ve bir çay kaşığı tuz ekleyerek, orta hararetli ateşe alın. Tekrar kaynamaya başlayan suyun içine lahanaları atın ve kapağı kapatıp kilitleyin. Buhar çıktıktan sonra 5 dk daha pişirin. Süre sonunda ocağı kapatarak, düdüklünün buharının tamamen çıkmasını bekleyin. Buhar çıkınca kapağı açın. Ateşi kısık olarak tekrar açın ve bundan sonra 4. adımı takip edin.

3) Normal tencerede pişirilecekse, tencereye 5 su bardağı su ve bir çay kaşığı tuz alarak, orta hararetli ateşte kaynamaya bırakın. Kaynamakta olan suya süzülmüş lahanaları alın ve kapak kapalı olarak, lahanalar yumuşayıncaya kadar haşlayın.

4) Soğanı yemeklik doğrayın. Yemeklik zeytinyağını, haşlanmış irinci ve pul biberi lahanalara ekleyin. Bu sırada tencerenin hararetini kısın. Hepsini harmanlayarak, ateş kısık, kapak aralık olarak, kalan suyunu çekinceye kadar pişirin. Suyunu çeken dibleyi ateşten alın. Dinlenip ılınmaya bırakın. Ilınınca sızma zeytinyağını üzerine gezdirerek bir kez daha harmanlayın. Sunum tabağına alarak servis yapın.

Afiyet olsun.

Yahni (6-8 kişilik)

Yahni, ağır misafir sofralarında gönül rahatlığıyla sunduğum, enfes bir et yemeği. Günlük sofralarda da çoluk çocuk herkesin zevkle yediği bu yemeğin tarifini, sizlerin beğeni ve uygulamasına sunuyorum. Sunumumda düdüklü tencerede ve normal tencerede olmak üzere iki çeşit pişirme yöntemi anlattım. 

Bereketli olsun, kolay gelsin.

Malzemeler:

• 1 kg dana kuşbaşı
• 1 kaşık tereyağı
• 2 kaşık zeytinyağı
• 1/2 kg arpacık soğan
• 3-4 iri sarımsak
• 1 yemek kaşığı domates salçası
• 4 orta boy domates
• 1 çay kaşığı kimyon
• 1 çay kaşığı karabiber
• 1 defne yaprağı
• 1 yemek kaşığı sirke
• Kaynar su
• Tuz

Yapılışı (Düdüklü Tencerede):
Arpacık soğanlar ve sarımsaklar soyulur ve sudan geçirilir. Domatesler yıkanır, soyulur ve irice doğranır.

Etler ve yağlar tencereye alınır. Orta hararetli ateşte yağ eriyinceye kadar tahta kaşıkla birlikte döndürülür. Et suyunu salmaya başlayınca düdüklünün kapağı kapatılır. Buhar çıkmaya başlayınca, ateş kısılır. 10 dk kadar pişirilip altı kapatılır. Düdüklünün kendi halinde buharının çıkması beklenir. Bu sırada etler pişmeye devam edecektir.

Düdüklünün buharı çıkınca kapak açılır. Sulu ve bir miktar pişmiş haldeki etlere salça eklenerek, tencerenin altı tekrar yakılır. Kapak açık halde ve bir yandan da karıştırılarak, salçanın, etin suyunda erimesi sağlanır. Bu sırada etin suyu azalacaktır. Yemek tamamen suyuna kalmadan, biraz sulu haldeyken soğan ve sarımsaklar bütün, domateslerse doğranmış olarak yemeğe eklenir. Birlikte bir kaç kez kaşıkla çevrilir. Ardından iki su bardağı kaynar su ve diğer malzemelerin tamamı eklenerek kapak tekrar sıkıca kapatılır. Buhar çıkmaya başladıktan itibaren 10 dk daha kısık ateşte pişirilir.

Süre sonunda ocak kapatılır. Düdüklünün buharının kendi halinde çıkması beklenir. Buharı tamamen çıkan tencerenin kapağı açılarak yemek kontrol edilir. Suyu fazla ise, tencere, kapağı açık olarak tekrar ateşe konur. Yemeğin suyu istenen düzeye gelene kadar harlı ateşte tekrar kaynatılır. Bu işlem en fazla 5 dk sürmelidir. Aksi halde yemeğin içindeki malzeme dağılır. Bu da istenen bir sonuç değildir.

Yapılışı (Normal Tencerede):
Arpacık soğanlar ve sarımsaklar soyulur ve sudan geçirilir. Domatesler yıkanır, soyulur ve irice doğranır.

Etler ve yağlar tencereye alınır. Orta hararetli ateşte yağ eriyinceye kadar tahta kaşıkla birlikte döndürülür. Etler suyunu salmadan domates salçası eklenir, birlikte hafif kavrulur. Dört su bardağı kaynar su eklenerek, kapak kapalı olarak ve kısık ateşte 45 dk kadar pişirilir. Ara sıra kontrol edilir, su çok azalmışsa, kontrollü olarak kaynar su ilave edilir.

Etlerin suyu yarı yarıya düşmüş ve etler neredeyse pişmiş olmalıdır. Bu aşamada domatesler doğranmış, sarımsak ve soğanlar bütün olarak, diğer tüm malzemelerle birlikte yemeğe eklenir. Kapak kapalı olarak ve kısık ateşte 15 dk kadar pişirilmeye devam edilir. Yemeğin su miktarı ve etlerin pişip pişmediği kontrol edilir. Suluca bir yemek elde edilmelidir. Etler de istenen yumuşaklığa gelmişse, tencere ateşten alınır.

İster günlük olarak, ister ağır misafirlerinize gönül rahatlığıyla sunabileceğiniz bu yemek, en güzel patates püresi ile sunulmaktadır. Pilavlı sunumlar, biraz ağır olabilmektedir. Yine de tercihe bağlıdır.

Kolay gelsin, bereketli olsun.